"Media For Inclusion" Malta
MALTA
10 kişilik bir ekiple Malta'ya yolculuğumuz 3 Temmuz’da başladı. 12 Temmuz’da sona erecek bu deneyime başlamadan önce bizi böylesine zorlu bir proje çalışmasının beklediğinden habersizdik…
Projemizin konusu ‘Media For Inclusion’, yani “Medya ve Dahiliyet” idi ve Kargenc olarak önceden verilmiş olan sunum ödevimize hazırdık.
Türkiye ve ev sahibi ülke Malta dışında İspanya, Litvanya, Romanya ve Yunanistan’dan olmak üzere 60 kişilik oldukça büyük bir proje ekibi olmuştuk.
Bu nedenle aktiviteler bazen oldukça karmaşık olabiliyordu! J
Konumuz toplumda ayrımcılığın ve dışlanmanın engellenmesi, toplumsal dahiliyet ve azınlık haklarının korunmasında medyanın etkisi olunca sunumlar, çalıştaylar ve tartışmalarla dolu oldukça yoğun bir programı yürütmek Malta’nın 40 dereceye yaklaşan sıcaklarında bazen bunaltmıyor da değildi!
Radyo ve TV kanalı ziyareti, müze gezisi, üniversite gezisi, sokak röportajları, kısa film çalışmaları, skeçler… Aktiviteler gün boyu birbirini izliyordu.
Hatta ülkenin Cumhurbaşkanı Sayın Marie Louise Coleiro Preca’yı bile köşkünde ziyaret ettik ve projemizi tanıttık!
Ayrıca proje hedeflerinden biri de karşılıklı anlayış ve tolerans olunca, elbette ki dinler arası hoşgörüye değinen bir canlandırma bile yaptık. Bu sayede farklı din ve mezheplerden katılımcıların birbirinin ibadet şeklini öğrenmesi oldukça hoş, görülmeye değer bir aktiviteydi.
Gün geçtikçe aktiviteler katılımcıların birbirini daha yakından tanımasını sağlıyordu…
…ve hatta yorgunluklar artık orada tanınan arkadaşların omuzlarında gideriliyordu.
Tabi ki işin eğlenceli kısımları da yok değildi. Verilen serbest zamanlarda kaldığımız otelin havuzu her daim bizimdi!
Akşamları düzenlenen kültürel gecelerde ise her ülke kendi geleneklerini, yemeklerini ve danslarını tanıtıyordu.
Ve elbette ki Malta’nın dünyaca ünlü sahillerinin, turkuaz mavisi sularının da tadını çıkarttık!
Bonus: MTV’nin düzenlediği, Martin Garrix ve Jason Derulo performanslarını izleyebildiğimiz 40 bin kişilik bir organizasyona katılmak da bize kısmetmiş! J
Temmuzun 13’ü olduğunda ise Youthpass sertifikalarımız çantamızda, yoğun bir aktivite programının yorgunluğu omuzlarımızda ve fakat “Yorulduk ama değdi be!” dedirten güzel anılar, yeni arkadaşlıklar, dil gelişimi, farklı bakış açıları ve en önemlisi farklılıklara karşı geliştirilen ‘hoşgörü’ cebimizde ülkemize geri döndük…