"School of Tolerance" İspanya-Alicante
Tolerans Okulu
School of Tolerance ( tolerans okulu) ‘nun daveti ile yeni ve heyecan dolu bir sürecin de başlangıcını yapmış oluyorduk. Öncelikle bir yol arkadaşına ihtiyacım olacaktı ve bunun için Karasu Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde çalışan İngilizce öğretmeni arkadaşım Sinem Taşkın ile görüştük. Kendisinden de olumlu yanıt aldıktan sonra hazırlık sürecimiz başlamıştı. Katılımcı olan diğer 10 ülke gibi biz de Türkiye’yi temsilen İspanya’nın Alicante şehrine gidecek ve oradaki diğer katılımcılarla kendi ülkemizde yaşayan Roman halkının durumlarını konuşacaktık.
2 Kasım günü seyahatimize İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan başlamıştık. Öğlen saatlerinde artık Barcelona’daydık. Bizim için hem çok iyi bir deneyim hem de güzel bir anı olacaktı öyle hissediyorduk. Barcelona’dan hızlı trenle 5 saatlik bir yolcuktan sonra gece saatlerinde artık Alicante’deydik. Yorucu ve bir o kadar da keyifliydi. Hemen uyuyup dinlenip ertesi sabahki tanışma için hazır olmalıydık. Kaldığımız yer bir otelden çok bir eğitim merkezi havasındaydı. Farklı ülkelerden farklı projeler için gelen birçok kişi vardı. Zamanla onlarla da tanışma fırsatımız olacaktı.
Ertesi sabah ilk toplantımızda keyifli vakit geçirmiştik. Bir kaç oyunla herkes birbirinin isimlerini, geldikleri ülkeleri ve hakkında merak ettiği diğer şeyleri öğrenme fırsatımız olmuştu. Günün ilerleyen saatlerindeyse kendi şehrimizi ve Kargenç’i anlattık diğer katılımcılara. Kargenç’in sürdürdüğü faaliyetlerden ve planlarından bahsetme Şansımız oldu. Ayrıca şehrimizi ve ilçemizi anlattık onlara doğamızın güzelliğinden örnekler sunduk onlara fotoğraflarla.
İkinci gündeyse Türkiye’de yaşayan Roman halkının yaşamından, standartlarından, eğitim ve çalışma durumlarından, ülkemizde ne gibi haklara sahip olduklarından bahsettik.diğer ülkelerdeki durumları da onlardan dinledik.
Haftasonunda ise Alicante şehir merkezine gittik. Alicante gerçekten harika manzarasıyla etkileyici bir liman şehri. İspanyol halkı son derece sıcakkanlı ve yardımsever. Kendimizi ülkemizin Akdeniz’e kıyısı olan şehirlerden herhangi birinde gibi hissetmiştik adeta. Grubumuza bir rehber eşlik ederek bizleri öncelikle Alicante limanına oradan da Santa Maria Kilisesi’ne ve Sen Nicolas Katedrali’ne götürdü. Hem Alicante’nin turistik noktalarını ziyaret ediyor hem de Alicante’nin tarihiyle ilgili bilgi ediniyorduk. Aynı gün öğleden sonrasındaysa serbest olarak şehri gezindik. Kimi arkadaşlarımız denizde yüzmeye gitmişti çünkü hava çok güzeldi ve yüzmeye gayet müsaitti. Biz de şehri dolaşmak birkaç alışveriş yapıp ardından Santa Barbara Kalesi’ne gitmeye karar vermiştik. Santa Batbara Kalesi şehrin en yüksek, en hâkim noktasıydı. Manzarası gerçekten etkileyiciydi. Kaleden tüm şehrin dört bir yanını görmek mümkündü. Bizim için keyifli ve hareketli geçen o günün son etkinliği olacaktı.
Ertesi günse kültürler arası etkileşim gecesi yaptık. Herkes kendi ülkesine ait kendine özgü tatları sunacaktı. Biz de Türk kahvesi, Türk lokumu, pişmaniye gibi birkaç özel lezzetimizi sunduk arkadaşlarımıza. Onlarda farklı tatlarda sunumlarını yaptılar. Eğlenceli bir gece ile daha da kaynaşmış ve keyifli zaman geçirmiştik.
Son günümüzdeyse artık herkes tüm sunumlarını tamamlamıştı artık o bölgedeki bir liseyi ziyaret edip oradaki gençlerle sohbet etmenin vakti gelmişti. Hazırladığımız afişleri astık ve ülkemizi tanıttık.
Artık son saatlerimize gelmiştik tüm planlanan çalışmaları yapmış; hem yoğun ve tempolu geçen çalışmalar sürecini tamamlamış hem de unutulmaz anılar biriktirmiştik. Bizim için eşsiz bir deneyim olmuştu. Artık dönüş vakti gelmişti. İstanbul’a doğru dönüş uçağımıza binmek üzere Barcelona’ya seyahatimize başlamıştık. Erasmus + ile böyle muhteşem bir deneyim edinmek eşsizdi.
Pınar Yılmaz
İngilizce Öğretmeni
Atatürk Anadolu Lisesi